İzmit’te define ZENGİNİ ÇOK
Define
uzmanı Uğur Kulaç, İzmit’in Türkiye’nin bir numaralı define şehri
olduğunu iddia etti. Kulaç, ''Bu kentte birçok kişi defineden zengin
oldu'' dedi, ancak isim vermedi.
Kandıra’da hazine
Uğur
Kulaç. Türkiye günlerce bu ismi konuştu. Yazdığı ''Altının Tılsımı''
adlı kitap büyük ilgi gördü. Define uzmanı Uğur Kulaç’la Üsküdarda Kız
Kulesine bakan bürosunda görüştük. Uğur Kulaç’ın iddiasına göre İzmit,
Türkiye’de definenin en çok bulunduğu şehirlerin başında geliyor. Kulaç
''Elimizdeki harita ve belgelerle Kandıra bölgesinde çok büyük hazineler
olduğunu tespit ettik'' diyor.
Sapanca civarında
Türkiye’de
İzmit’in bir numara olduğunu üzerine basa basa tekrarlayan define
uzmanı Uğur Kulaç ''Bunu bir kez açıklıyorum, İzmit bölgesinde yaşayan
uygarlık vardı. Bu uygarlıklar şimdiki İsviçre ayarındaydı. Paranın
kontrol edildiği, kara paranın aklandığı bir bölgeydi İzmit. Ve şu anda
bu paraların hepsi toprak altında. Sapanca Gölü’nün etrafında çok büyük
defineler var'' diye konuşuyor.
Paralarda tılsım var
Paraların
korunması için tılsım uygulandığını söyleyen Kulaç, şöyle devam ediyor:
''para konduktan sonra cinler davet edilir ve alınmaması için korurlar.
İzmit’teki paralarda da tılsım var. Kazı esnasında bir şeyler görür,
bir şeyler duyarsınız. Bunun için bu işten anlayan uzmanları yanınızda
götürmeniz gerekir. Öyle sıradan bir hoca götürdüğünüz zaman bu işler
çözülmez. Tılsımla uğraşmak ise oldukça zordur.
Define uzmanı ile röportaj
Ulusal
yayın yapan bir gazete bir süre önce ''Altının Tılsımı'' adlı kitabı
gördüm. Oldukça ilgimi çekti bu kitap. Kitap evlerinde
satılmıyordu.Biraz araştırma yaptıktan sonra kitabı Uğur Kulaç isimli
bir define uzmanının yazdığını öğrendim. Derken bir başka gazetede
haberini okudum.Altından girip, üstünden çıktım ve Uğur Bey’in adresi
ile telefonunu edindim.
Hemen Üsküdar’a giderek Uğur Kulaç ile görüşme yaptım.
İzmit’e
gelir gelmez de ''Ben defineciliğe başlayacağım…!'' dedim.Meğer İzmit,
Türkiye’de definenin en çok bulunduğu şehirlerin başında geliyormuş.
Üzerinde yaşadığımız topraklarda ne paralar, ne altınlar, ne defineler varmış.
Uğur
bey ile Kız Kulesi’ne bakan bürosunda çok ilginç bir röportaj yaptım.
Konu ilgisini çekenler için Uğur Kulaç’ın adresini vereyim; Doğancılar
Cad. Durukal İş Hanı, No:34/2 Üsküdar İstanbul. Telefon numarası:0216
310 95 77 ve 0216 310 98 58
Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Defineciliğe ne zaman, nasıl başladınız?
Meslek
alanım tekstil olmasına rağmen 12 yıldır defineyle uğraşıyorum. 12 yıl
önce benden yaşça büyük olan insanların teşviki ve merakıyla bu işe
başladım. O insanlarla İstanbul içinde araziye çıktık. Bu işe başlamamda
biraz da macera vardı. Sonraları daha da profesyonelleştik. Hafta
sonları balık tutanlar gibiydik. Yağmur,kar,soğuk bizi hiç etkilemedi ve
bu sevgi günden güne vücudumuzu sardı.
Define aramanın kanunlardaki yeri nedir?
Anayasa
‘da Kültür ve Turizm Bakanlıkları’nın ''Define Arama Yönetmeliği''
başlığı altında 18 maddelik bir yönetmelik var. Burada T.C. vatandaşının
nasıl define arayacağı, nelerin serbest,nelerin de yasak olduğu
yazıyor. Ben ve benim gibi definecilerin en büyük sıkıntısı budur.
Kanunlar ne yazık ki çok yetersiz. Tarihi eser kaçakçılığı ve ruhsatsız
kazılar hep bu nedenle çoğalıyor.
Yüzde ellisi devletin
Karşılaştığınız kanuni sorunlar nelerdir?
Ne
yazık ki hiçbir definecinin bu yönetmelikten haberi yok. Türkiye’de
hala dedektörlerin yasal olmadığı sanılmaktadır. Oysaki Türkiye’de,
gündüz mesai saati içinde, ''sit alanı, mezarlık ve askeri bölgelere''
girmemek kaydıyla define aramak serbesttir. Gece define arama yasak,
kazı yapmak ise belli kurallarla yasaldır. En başta kazı yapmak için
ruhsat almak gerekmektedir. Örneğin; bir kişi gündüz dedektörü ile
define buldu, kazı yapacak. İlk önce ruhsat almalıdır. 18 maddenin
hepsine uymak zorundadır. Diyelim ki kişi defineyi çıkardı. 17 maddede
''Define araması esnasında çıkan buluntular, bakanlıkça tayin edilen, en
az üç kişilik bir heyete inceletilir'' deniyor, ''Elde edilecek
buluntular, kültür ve tabiat varlığı ise müzelere, define ise Maliye ve
Gümrük Bakanlıkları’na teslim edilir'' deniyor. Tabiat ve Kültür
Varlığı’ndan kasıt Osmanlı döneminden önceki medeniyetlere ait
eserlerdir. Define ise Osmanlı dönemine ait eserlerin bulunmasıdır.
Akçe, hamidiye, Reşat gibi altın paralar çıkarsa buna define deniyor.
Eğer kişi define bulursa, yüzde 50’si devlete, yüzde 40’da kazıyı yapana
kalıyor. Yüzde 10’u ise arazi sahibine ödeniyor. Ama bu sadece lafta.
Yıllardır devletten ödeme alamayan insanlar var. Durum böyle olunca
tarihi eser kaçakçılığı ister istemez artıyor. Ruhsatsız kazı yapmak
daha cazip geliyor.
Kazıdan çıkan eserlerin gayri resmi olarak satıldığı bir piyasa var mı?
Ben
buna yok desem,bana kimse inanmaz. Maalesef var. Bugün insanlar
birbirlerine defineci olduğunu söylemeye çekinir. Neden? Toplum arasında
defineciler, işi bitmiş, her şeyini kaybetmiş, ümidini toprağın altında
arayan insanlar olarak bilinir. Ben yıllardır defineciliğin böyle
olmadığını iddia ediyorum. Definecilik güzel yapıldığı takdirde,
kazançlı bir meslektir. Bu işle uğraşıp zengin olan kişi çoktur. Ancak
kimse ''Ben defineden zengin oldum'' demez. ''Ben buldum'' derse başı
derde girer çünkü.
Siz ne arıyorsunuz?
Bizim
aradığımız defineler Osmanlı’nın son dönemlerinde. Kurtuluş Savaşı
esnasında Anadolu’da yaşayan Yahudi,Rum ve Ermeni azınlıkların kaçarken
sağa sola gömdükleri paralardır. Bizim asıl defineden kasdımız budur.
Biz medeniyet paralarını, varlıklarını ve hazinelerini aramayız.
Bunlarla uğraşmayız. Çünkü bu hem büyük maliyet hem de külfettir.
12 yıldır bu işle uğraşıyorsunuz. Ne gibi sorunlarla karşı karşıyasınız. Sorunları çözmek için bir şeyler yapıyor musunuz?
Benim
yıllardır uğraştığım konu definecilerin itibarını tekrar kazandırmak.
Anayasa’da bulunan defineyle ilgili kanunları biraz daha yumuşatmaktır.
Definecilerin bir derneği ve odası yoktur. Bu yaz ayından sonra bu
çalışmalara başlayacağız. Seminerler düzenleyeceğiz. Dergiler
çıkarıp,çalışmalara başlayacağız. Bir çatı altında toplayıp eğitime
başlayacağız.
Siz define buldunuz mu?
Bu bana çok sık sorulan sorulardan bir tanesi ''bulmadım'' dersem bana kimse inanmaz. Ancak ''Buldum'' da diyemiyorum.
4 MİLYON DEFİNECİ VAR
Defineciliğe hiç başlamamış, bu işten anlamayan bir kişi önce neler yapmalı? Defineciliğe nasıl başlanır?
İlk
olarak yaşadığın toprakları çok iyi tanıyacaksın. Anadolu
topraklarındaki medeniyetleri, hangi bölgelerde, hangi tarihler arasında
yaşadıklarını, o medeniyetleri kimi nasıl yıktığını, azınlıkların
Türkiye’de nasıl yaşadığını, savaş esnasında nasıl kaçtıklarını v.s.
hepsini bileceksin. Kişide tarih bilgisi olacak. Ancak define bilgisi
çok daha farklıdır. İşaretleri bilmek zorundayız. Güzel bir cihazımız
olmalı.
Avrupa’dan
getirilip ülkemizde satılan cihazlar çok fazla derine inmez. Gerçi
Türkiye’de yıllardır ''derine iniyor'' diye satıldı. Ama bu bilgi
yanlıştır. Biz cihazlarımızı 7 yıldır Türkiye’de imal ediyoruz. Metal ve
altın ayrımı yapıyorlar. Toprağın altındaki boşlukları buluyorlar,
nokta tespiti yapıyorlar. Bir de Avrupa’da üretilen büyük cihazlar var.
Bunların fiyatları çok fazla. Bizim ürettiğimiz cihazların en pahalı
olanı 900 dolar. Gerçi dedektörler, sadece defineleri değil,toprağın
altında bulunan metal türündeki her şeyi biliyor. Örneğin;biz bunları
Bosna ve Afganistan’a mayın araması için gönderdik.
Bulunan eserlerde en değerlileri nelerdir?
Bu
işin değer kısmında tam profesyonel değilim. Çünkü ben arkeolog veya
eksper değilim. Bundan pek anlamam. Türkiye’de 4 milyon defineci var ve
bunların dörde biri faal olarak çalışırlar. Ve ne yazık ki bunların
pazarı var. Tonlarca altın bulacağına,mezardan bunları bul daha iyi.
İşin kötü tarafı, hükümet, devlet ve polis bunu biliyor. Ama birileri
bir yere kadar izin veriyor, bir yerden sonra kesiyor.
Rakamlar nedir? Nasıl satılır? Ne kadara satılır?
Türkiye’deki
rakamları verdiğim zaman biraz korkutucu olur.1 milyondan da satılan
eser var. 1 milyon dolardan da, 10 milyon dolardan da. ''Nasıl
satılır?'' konusuna örnek vermek istiyorum. Köylü bir defineci eseri
çıkarır. Kesinlikle bunu müzeye götürmez. Çünkü müze değerli eseri alır
ve parasını vermez. Köyde sözü geçen birine söyler ve bir şekilde
pazarlayacak adamlar bulunur. Adam toprağın altından çıkacak eserin
kıymetini bilmez ki. Bunun fiyat listesi yoktur. Bu,alıcı ile satıcının
arasındaki diyaloğa kalmıştır.
KANDIRA HAZİNE DOLU
Tarihi eser koleksiyoncuları definelere ilgi gösteriyor mu?
Evet, bu eserleri alanlar ruhsatlı koleksiyonculardır. Yalnız kendileri gelip muhatap olmazlar, aracı kullanırlar.
İzmit’te kazma vurulan her yerden tarih fışkırıyor. İzmit hakkında bir bilginiz var mı?
Definecilik açısından İzmit’in önemi nedir?
İzmit,iki
kez Roma’ya başkentlik yapmış, iki büyük depremle yerle bir olmuş
şehirdir. İzmit’te aristokrat insanlar oturduğu için bu kent oldukça
zengindi. Ayrıca deprem bölgesi olduğu için Roma döneminde iki kere
sallandı ve şehir yıkıldı. Ardından Bizans geldi ve yaşadı. Son olarak
Osmanlı kullandı. İzmit definecilik açısından çok zengin bir bölge. Yer
altında hala gün ışığına çıkmamış yer altı şehirleri, kiliseler,
binlerce lahit ve mezar toprak altında bulunmayı bekliyor. Bunlar toprak
kazarken,yol ya da ev yaparken her an bulunabilir. İzmit’te tarih
konusunda hiçbir çalışma yapılmamış. Çarpık kentleşmeyle gelişi güzel
yerleşildiği için, belkide bugün tarih üzerinde binalar ve siteler var. O
yüzden ulaşamıyorsunuz. İzmit,çok cazip bir kent.
İzmit’i define açısından cazip kılan unsur nedir?
Evliya
Çelebi’nin ''seyahatnamesi'' ‘ nde İzmit’in 4 bine yakın sokağı
olduğunu anlatır. Bu 4 bin sokaktan 3 bin küsurunda Ermeni ve Rumlar
yaşarmış. Üstelik hepsi çok varlıklı ve aristokratmış. Bir çoğu
demircilikle uğraşırmış. Sakarya harbinden önce de, orada yaşayan
azınlıklar bu bölgeyi terk etmek zorunda kalmışlar. Bu kaçış sırasında
hiçbir şey götürememişler. Ancak gelen insanlar,bırakılanları bulamadı.
Peki ne oldu bu defineler? Sapanca Gölü’nün etrafından Kandıra’ya kadar,
bu paralar belirli yerlere gömüldü. İşte biz bunları arıyoruz.
Elimizdeki harita ve belgelerle kandıra bölgesinde çok büyük hazineler
olduğunu tespit ettik.
BİRİ DEFİNEYE YAKLAŞIYOR
İzmit’in defineyle ilgili olarak Türkiye içindeki yeri nedir?
Türkiye’de
İzmit bir numara diyorum. Belki diğer bölgelerde İzmit’ten çok daha
zengin defineler var. Ama İzmit ön planda? Neden? Bunu ilk kez
açıklıyorum, İzmit bölgesinde yaşayan uygarlık vardı. Bu uygarlıklar
şimdiki İsviçre ayarındaydı. Paranın kontrol edildiği, kara paranın
aklandığı bir bölgeydi İzmit. Ve şu anda bu paraların hepsi toprak
altında. Sapanca gölünün etrafında çok büyük defineler var. Bizim
devletten istediğimiz şey şu; Kandıra ve Bölgesi’nde bildiğimiz yer altı
şehirleri var. İstanbul’dan kaçırılan hazine halen kandıra ve İzmit
bölgesinde. Bunu devlet bilmeli ve bize yardımcı olmalıdır.
Mevki olarak bu hazineler tam olarak nerededir sizce?
Bunu
söyleyemem. Ama sadece şunu söyleyeyim, Kandıra’daki bir hafriyat
firması şu anda hazinenin bulunduğu alanda taş kırıyor. Yaklaşık 500
metresi kaldı. Oradaki adam bu taş kırmayı bilinçli yapıyor. Taş kıran
firma hazineye yaklaşıyor.
Bu hazinelerle ilgili ne yapmalı?
Böyle
giderse hiçbir şey yapılamaz. Çünkü herkes birbirinden korkuyor. Benim
İzmit hakkında söylediklerimi kimse söyleyemez. Çünkü korkarlar. Gerçi
İzmit’te define zengini insan çok.
İZMİT SİT ALANI OLMALI
İzmit hakkında ayrıntılı araştırmanız var mı?
Bölge
bölge, İzmit’in altını, üstünü, her yerini araştırdım. Ama bu bilgileri
insanlara veremiyoruz. Gerçi bunlar devlette de var. Bence İzmit’te,
İznik gibi komple sit alanı olması gereken bir kenttir. Devlet sesini
çıkarmıyor. Çünkü iskanın komple boşaltılması gerekir. Vatandaş ev
yaparken temelinde tarihi eserler buluyor, müze müdürlüğü olaya el
atıyor, çıkanları müzeye götürüyor. Bunun dışında herkes sessizce
birbirine bakıyor. Hem de yıllardır. Benim şöyle bir duyurum var. Eğer
defineyle uğraşıyorsanız bizi bulun. Biz size her türlü yardımı yaparız.
İzmit’le ilgili haritalarımız da var.
Nedir bu haritalar? Nasıl oluşmuştur
Azınlıklar
kaçarken, parasını yanında götüremedi ve sakladı. Paraları bıraktığı
yere koyduğu işareti kağıt üzerine yazıyor ve bununla kaçıyor. Daha
sonra bu haritayı bir yakınına veriyor. Vatandaş buraya geldiği zaman
dedesinin ya da babasının hangi köyde yaşadığını biliyor.
Geliyor,araziyi buluyor,haritanın üzerinde işaretleri arazide
bulursa,hazineye ulaşır. Eğer ulaşamazsa bulamaz. Rasgele bir şey bulma
şansınız kesinlikle yok. Dağlarda yürürken kayaların üzerine oyulmuş ya
da kabartma yapılmış işaretler bulursunuz.
Tılsım, cin ve periler nedir?
Paraların
korunması için tılsım uygulanır. Para konduktan sonra cinler davet
edilir ve alınmaması için korurlar. İzmit’teki paralarda da tılsım var.
Kazı esnasında bir şeyler görür,bir şeyler duyarsınız. Bunun için bu
işten anlayan uzmanları yanınızda götürmeniz gerekir. Öyle sıradan bir
hoca götürdüğünüz zaman bu işler çözülmez. Tılsımla uğraşmak ise oldukça
zordur.
İzmit körfezi’nin altında define var mıdır sizce?
Evet
var. Körfez’de ve Sapanca Gölü’nde batıklar ve defineler var.
İstanbul’da. Kandıra’nın açıklarında,Şile’de de var. Ancak deniz
definesi oldukça maliyetli iştir. Deniz defineciliği benim uzmanlık
alanıma girmiyor. En güzeli araziye çıkıp aramaktır.
Depremin definelere etkisi olmuş mudur?
17 Ağustos depremiyle bir çok eser yukarı fırladı. Ama bir çok eser de aşağı indi. Define aramasında depremin etkileri çoktur.
|
|
Volkan Yüksel 15.09.2005 19:09:35 21 Mart 2003 Kocaeli Gazetesi |
8 Şubat 2013 Cuma
İzmit’te define ZENGİNİ ÇOK
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder